ID info

My photo
ISTANBUL, Europe, Türkiye
With an attempt to combine the art of literature with photo captures... Fotoğrafların göz hakkı Burcu Çelik'e, Yazıların kalem payı bilmem ki kime aittir. Telif hakkı kudretli bir ilaha havale edilmiştir.

Thursday 24 December 2009

Sana Dair Tüm Kelime Kalabalığı



İstanbul, vazgeç artık
Bilmezmisin ki çoktan dönmüşüm kararımdan
Fatih Sultanlara lutfetmişim seni fethetme şerefini
Aç şu sularını da bir yol ver
Lakin;
Ne denizine söz geçirecek asam var arkamda ümmetimle
Ne de ezan seslerine ritim katacak türküm kaldı dudaklarımda


- Ulan Eşref abi, inadına acıyor işe, batıyor kancası kaderin. Sen ne kadar dil çürütsen de dinlemiyor felek, ezip geçiyor dal gibi bedenleri. Ki o bedenler birşeyler taşıyordu senin mizacından. Muhabbetler ikimizi özlüyor, ben sadece seni özlüyorum, hay aksi sen özlem nedir onu bile bilmiyorsun. Bırak bunları kendinden bahset bana. Aynı fanila mı var üstünde hala? Gene sabahlara kadar içip günün nurunu uykunla mı bereketlediriyorsun? Küsmüsün hala bu şehre? Bak adını bile almadım ağzıma. O ne vedaydı be Eşrefim. Boğaz köprüsü milimetrik de olsa yerinden oynadı, mevsimler yönünü şaşırdı...Vay, meğer senin için sabretmiş bunca zaman. Yıkıp yıkıp yeni bir uygarlıkla yazdırmış adını tarihe. Demek sen bu yüzden tarih kittaplarını yasak ettin bana. A be Eşref abi, deftere kitaba ne gerek! Gözüm kapalı gezemem ya yaşadığım yeri görmemek için. Ola ki demeseydin bana bir kahpe nasıl iffet takınır ele güne, bak o vakit bilirdim ben Contantinapolis’e kafa tutmaya. Orhan Veli zımbırtıları utanırdı o vakit. Geçer karşıma ezile büzüle İstanbul’u dinlerdi. Ben de çıkışırdım hemen; Ya oğlum Orhan kapatma gözlerini, kulak verme bu şehre. Atilla İlhan savunmaya geçerdi hemen.Mecburiyetlik gereksinimlerinden bahseder. Hay Allahım bu şairlerde de arlanma olmaz hiç! Ulan sen kime mecbursun be. Kaç Ayseller eskitmiş mazin. Her otelde mecburmuydun sanki ben olsam da olmasam da. Akif’e söz bile vermezdim Eşref abi, anında kovardım onu dergahımdan. Arkasından ayıp şeyler fısıldardım ama o ona milli bilinci uyandırmada vatani şiirler yazmasını tembihlediğimi sanırdı. Hatta bizim Cahit’i de göndermeli yanına, birlikte bir memleket istesinler. Gariplerin isteklerine engel olmayalım Eşref abi. Bak sen her haltıma karışmışsın benim ağız tadıyla iki yudum çay içemiyorum boğaza nazır mekanlarda. İlk yudum yetiyor ya ikinci yudumu Oğuz’un yüzüne tükürüveriyorum. Oğuz git başımdan, topla şu Selimini, Turgutunu. Ekmeği tuza banıp yemek doyurmuyor karnımı. Musluk da bozulmuş zaten fazla susatıyor. Bırak kalsın Eşref abi, bana kendinden bahsetme. İçmeyi unutmuşum bugün omuzlarımda onun yükü...