14.02.2010 11.29
Dedicated to (Carl Solomon :P)
Ben kendimi dünyayı kucaklamak istediğinde kolları yetmeyen bir şairden daha şanslı saydım hep. Gerçi her ikimizde kendine zorluk çıkarmanın yolunu bulma ustalığını kazanmışızdır ama sanki ben şayet geceleri sarhoşsam delil göstermiyorum içtiğime. O her şiirinde asılarak ölüyor, çok şükür ben henüz şiir yazamıyorum. O çok okuyor kendini savunmak ve boyun eğmemek için, ben okuma ilmine nail olamadığımdan size okutturuyorum çarpık cümlelerimi, modası geçmiş fikirlerimi. Duyduğuma göre bir çok ideolojiye ayak uydurmasını istemişler, geri kalanları dışlayarak. Benimse ideoloji terimi lugatımın ‘i’ harfine gelemeden mürekkebi tükenmiş kalemimde pek aşina durmuyor. Kolumdan çekip götüren de yok zaten. Vefalı karım bu satırlara değer bahşedip kitaplaştırmaz.
Gençken iki gözüm var diyebilseydi fantezi yaptığını zannederdi.
Şimdi felsefe yaptığını sanıyor.
Keşke bilse kör olmak için yaşlanmayı beklemediğimi.
Üzülmezdi bu kadar eminim.
Source: Özdemir Asaf’ça. Otokopi-Deneme. Epilson Yayıncılık Hizmetleri. 5. Baskı Kasım 2006.
Sunday, 14 February 2010
Sunday, 7 February 2010
sosyalsiginti
http://sosyalsiginti.wordpress.com/2010/02/05/instruction-1111/
all the puppets combines laughs but not smiles
belonging nobody but not care-less
just like You combining all the colors
yes sir, sounds silly but it is me
wearing it in my heart, thoughts and clothes
lines that are presented just to fulfill my task in the mood of a responsible but absent minded student…..
practice hawa, practice, practice…
all the puppets combines laughs but not smiles
belonging nobody but not care-less
just like You combining all the colors
yes sir, sounds silly but it is me
wearing it in my heart, thoughts and clothes
lines that are presented just to fulfill my task in the mood of a responsible but absent minded student…..
practice hawa, practice, practice…
Friday, 5 February 2010
On the road again
The old man insists “life is a tough road
Still, keep on walking but not through shroud
Remember the moment in that crowd
Where she promised to stay forever under a rainy cloud”
“Take one step back,” the girl whispered
You always told me not to give up
I never did
So, we not separated?
Still, keep on walking but not through shroud
Remember the moment in that crowd
Where she promised to stay forever under a rainy cloud”
“Take one step back,” the girl whispered
You always told me not to give up
I never did
So, we not separated?
Wednesday, 27 January 2010
KadınveŞehir
19.01.2010 02:30
Uydurmaca fantazilere dayanır efsaneler ve peşinden sürükler asırları... Bir şehirde veyahut bir kadın bedeninde can bulur çoğunlukla. Böylesi daha kolaydır zira, akılda kalıcı olur. Bu yüzden yaşanan hayatlar tarih ile sulandırılmış ve hayal aleminden de nasibini almış şekliyle kısıtlı bir coğrafyaya atfedilir. Atıftan kasıt da hapis; bir nevi hapsedilmiştir. Bir avuç toprak gerektir şimdi, olmadı bir narin dilber. İkisinden biri yeterlidir sıradanlıkları efsaneleştirmeye fakat dengeleri eşit olmadığı için ikisi aynı anda bir şarkıya fazla gelir. Ya bir kadını seversin yada bir şehri terkedersin. Ortalama acı verileri birbirine yakındır, yani fazladır ikisi tek kalbe. Şehir tercih edilir daha çok çünkü kadın mahremdir ve çoklu seçime engeldir. Şehir içinde seni, beni, gökyüzünü, gemileri, öğle vakitlerini barındırır. Kadın, kadındır işte tenha barınaklarda. Şehir isim değiştirir, değer değiştirir, yakılır yıkılır yön değiştirir. Kadın, kadını bu cümleye karıştırmamak gerek.
Uydurmaca fantazilere dayanır efsaneler ve peşinden sürükler asırları... Bir şehirde veyahut bir kadın bedeninde can bulur çoğunlukla. Böylesi daha kolaydır zira, akılda kalıcı olur. Bu yüzden yaşanan hayatlar tarih ile sulandırılmış ve hayal aleminden de nasibini almış şekliyle kısıtlı bir coğrafyaya atfedilir. Atıftan kasıt da hapis; bir nevi hapsedilmiştir. Bir avuç toprak gerektir şimdi, olmadı bir narin dilber. İkisinden biri yeterlidir sıradanlıkları efsaneleştirmeye fakat dengeleri eşit olmadığı için ikisi aynı anda bir şarkıya fazla gelir. Ya bir kadını seversin yada bir şehri terkedersin. Ortalama acı verileri birbirine yakındır, yani fazladır ikisi tek kalbe. Şehir tercih edilir daha çok çünkü kadın mahremdir ve çoklu seçime engeldir. Şehir içinde seni, beni, gökyüzünü, gemileri, öğle vakitlerini barındırır. Kadın, kadındır işte tenha barınaklarda. Şehir isim değiştirir, değer değiştirir, yakılır yıkılır yön değiştirir. Kadın, kadını bu cümleye karıştırmamak gerek.
Saturday, 23 January 2010
Çocuklar Kolay Ölmeli
18.01.2019 02:29
İlginçtir ki güneş hep bizim tepelerden doğar ve sizin kıyıların arkasına sürükler götürür günün tüm bereketini
07:32
Aydınlar kurban edilmeli
Ve iyi bilinmeli karanlıkların değeri
Kurbanlar her türlü ilaha hizmet
Ve her gün doğumunda yeni bir çocuk ölür
Çocuklar hep gün doğumlarında ölür
Aydınlar gün doğumlarında kurban edilmeli
Ölen her bir çocuğun yerine
Ve siren seslerine hareketli melodiler eklenmeli
Çoşkuyla karşılamak gerek gün doğumlarını
Gün gelir günler doğmaz olur
Çocuklar kolay ölmeli, çocuklar kolay ölmeli
Ve gün doğumları aydınlara havale edilmeli
İlginçtir ki güneş hep bizim tepelerden doğar ve sizin kıyıların arkasına sürükler götürür günün tüm bereketini
07:32
Aydınlar kurban edilmeli
Ve iyi bilinmeli karanlıkların değeri
Kurbanlar her türlü ilaha hizmet
Ve her gün doğumunda yeni bir çocuk ölür
Çocuklar hep gün doğumlarında ölür
Aydınlar gün doğumlarında kurban edilmeli
Ölen her bir çocuğun yerine
Ve siren seslerine hareketli melodiler eklenmeli
Çoşkuyla karşılamak gerek gün doğumlarını
Gün gelir günler doğmaz olur
Çocuklar kolay ölmeli, çocuklar kolay ölmeli
Ve gün doğumları aydınlara havale edilmeli
Subscribe to:
Posts (Atom)